Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nı bu yıl kazanan miniklerle ailelerinin veda anı. Okulun son sınıf öğrencileri karşılıklı durarak bir koridor oluşturuyor. Çocuklar, ağabey ve ablaların sevgi gösterileri, müzik ve alkışlar eşliğinde koridordan koşarak geçiyor. Çoğu neşeli, bazıları ağlamaklı öğretmenleriyle piknik yolundalar. Anneler ve az sayıda baba, çocuklarından ayrılmanın hüznü içinde okuldan çıkıyor. Okulun yeni öğrencileri ve velileriyle her yıl yaşanan bu veda anıını ağlamadan izlemek imkânsız ama hüzün yerini çok çabuk kahkahalara bırakıyor.
Okula yeni katılan 220 öğrencinin 100’ü deprem bölgesindeki illerden. 44 ilden gelen öğrencilerin dördü ve velileriyle biraradayız. Darüşşafaka’yı ilk nasıl duyduklarını, sınav sürecini, okula ilk adım attıklarında neler hissettiklerini anlatıyorlar.
‘BOŞLUĞUMUZ DOLDU’
Alya’nın annesi müzik öğretmeni Roza Karakaş, Darüşşafaka’yı ilk kez sosyal medyada görmüş, başvurmuş ve heyecanla geçen haftalar sonucunda mutlu haber gelmiş. Okula geldiklerinde hayallerinin çok ötesinde bir ilgiyle karşılaştıklarını anlatan Karakaş, “Hatay’da kalsak Alya’nın gözlerindeki ışık sönecekti. Burası Türkiye’nin en iyi okulu” diyor. Alya’nın sözleri ise tüm dönem arkadaşlarının hislerini özetliyor sanki: “Hepimizin bir boşluğu var. Ama o boşluk bu okulda doluyor.”
HER ŞEYİM OKULUMA
Kayserili Mehmet Osman’ın içi, sevinçten hep “kıpır kıpır”. Okulun videoda izlediğinden çok daha büyük olduğunu söyleyen Mehmet’in, gelecek hayali de şöyle: “Kayserili olduğum için öncelikle işadamı olmak, ticaret yapmak istiyorum. O olmazsa doktor olurum ve yan meslek olarak da futbolculuğu düşünüyorum. İlk maaşımın yarısını okula bağışlayacağım. Kalan yarısını da biriktireceğim gene okulum için.”
‘BABA, HAYALLERİM VAR’
Bünyamin Bozkır, üç kız çocuğu babası. Zümra’yı sınava sınıf öğretmeninin yönlendirdiğini anlatan Bozkır, “Ben de kızıma sordum ister misin” diye. Zümra, ‘istiyorum baba benim hayallerim var’ dedi ve başvurduk. Zümra sınavda derece de yaptı. Okula geldiğimizde buranın gerçek bir şevkat yuvası olduğunu gördüm. Gözüm asla arkada kalmayacak. Umutlarım yeşerdi. Şanlıurfa’ya döner dönmez 7 yaşındaki kızımı sınava hazırlamaya başlayacağım.” “Okulun yeşil kapısından geçtiğim an hayallerimin gerçekleşeceği yere geldiğimi anladım” diyen Zümra, Aziz Sancar’ın yolundan gitmek isteğini söylüyor, kimya ya da fizik seçecek ve bilim insanı olacak.
‘BAVULUM HAZIRDI’
Baran Umut’un velisi İbrahim Etem Gölcük, okulda çok geniş ve güzel bir aileyle karşılaştıklarını, gönül rahatlığıyla da ayrılacaklarını belirtiyor. Okulu 2. sınıfta duyduğunu anlatan Baran ise “güzel bir okul olduğunu anladım hemen de çalışmaya başladım. Sınavı kazanacağımı biliyordum, bavulum hazırdı. Okulun en çok bahçesini sevdim” diyor.
‘UMUT DOLU BİR KAPI ARALAMAYI AMAÇLIYORUZ’
Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Güleç: “Darüşşafaka olarak milletimize verdiğimiz sözü tutmanın gururu içindeyiz. Bu yıl da Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle deprem bölgesinden gelen çocuklarımız için özel bir kontenjan oluşturduk.
Daha çok öğrenciye nitelikli eğitim sağlamak adına başlattığımız ‘Eğitim Bizden, Yuva Sizden’ kampanyamızla, kampüsümüzü yeniden inşa ederek deprem bölgesinden gelen daha fazla çocuğumuza güvenli bir yuva ve çağın gereklerine uygun bir eğitim ortamı sağlamayı hedefliyoruz. Bu büyük projede bağışçılarımızın büyük destekleriyle, daha fazla çocuğumuzun hayatına dokunarak sadece eğitim değil, onların geleceği için umut dolu bir kapı aralamayı amaçlıyoruz.”
Okulun genel müdürü Ebru Arpacı: “Eğitim programlarımız, akademik başarıyı teşvik etmenin yanı sıra sosyal gelişimi önceliyor, yaşam becerisine ve kişisel yeteneklerin keşfedilmesine odaklanıyor.”